ÖSYM sınav ücretleri 2026 ne kadar? Güncel durum, tarihsel arka plan ve tartışmalar Özet: 2026 yılı ÖSYM sınav ücretleri henüz resmen ilan edilmedi 8 Ekim 2025 itibarıyla ÖSYM’nin 2026 yılına ait sınav takvimi ve başvuru kılavuzları “ücret” kalemlerini içerecek şekilde yayımlanmadı. ÖSYM, yıllık takvimi ve ilgili kılavuzlarla birlikte ücretleri açıklar; duyurular düzenli biçimde resmî sitede paylaşılır. Bu nedenle 2026 için kesin rakam vermek şu an mümkün değildir. ÖSYM’nin “Takvim” ve ilgili duyuru sayfaları en güvenilir referanstır. :contentReference[oaicite:0]{index=0} 2025 verileri 2026’yı nasıl öngörmemize yardım eder? 2026 resmî rakamları henüz açıklanmamışken, 2025 kılavuzlarında yer alan tutarlar ve duyurular bir referans niteliği taşır.…
Yorum BırakKategori: Makaleler
WhatsApp Son Görülme Kapatılırsa Ne Olur? Dijital Mahremiyetin Yeni Sınırları Teknoloji, iletişim biçimlerimizi dönüştürürken, kişisel mahremiyet algımızı da yeniden tanımlıyor. WhatsApp’ın “son görülme” özelliği, dijital çağın en küçük ama en tartışmalı göstergelerinden biri haline geldi. Birinin en son ne zaman çevrimiçi olduğunu görmek, modern ilişkilerde şeffaflığın ya da gizliliğin sembolüne dönüştü. Peki, bu özellik kapatıldığında ne olur? Yalnızca bir ayar mı değişir, yoksa bireyler arası iletişimin dinamikleri de mi sarsılır? Tarihsel Arka Plan: Görünürlükten Mahremiyete İletişim tarihine bakıldığında, “ulaşılabilir olma” kavramı hep toplumsal ilişkilerin merkezinde yer aldı. 20. yüzyılın başında telefon icat edildiğinde, biriyle konuşabilmek onun fiziksel varlığına erişim anlamına…
Yorum Bırakİnsanın İçsel Konuşması: Psikolojik Bir Bakışla “Vaiz” Kavramı Bir psikolog olarak insan davranışlarını gözlemlerken, her sözcüğün aslında bir duygunun, bir bilişsel sürecin yansıması olduğunu fark ederim. “Vaiz” kelimesi de bunlardan biridir. Yüzeyde bir din görevlisini, nasihat eden kişiyi tanımlar. Ancak derine inildiğinde, vaiz aslında insanın iç dünyasındaki ahlaki sesin, vicdani rehberin ve anlam arayışının sembolüdür. Bu yazıda, “vaiz” kavramını bir psikolojik mercekten inceleyecek; bireyin bilişsel, duygusal ve sosyal yönleriyle nasıl ilişkilendiğini analiz edeceğiz. Vaiz Kavramının Psikolojik Temelleri “Vaiz”, sadece dışsal bir figür değildir; insanın içindeki “içsel sesin” dışa yansımış hâlidir. Birey, yaşamında rehberlik eden bir figüre ihtiyaç duyar. Bu, psikolojide…
Yorum BırakKan Nedir, Yapısı Nasıldır? Hayatın Akışını Taşıyan Sıvının Derinliklerine Yolculuk İnsan Vücudunun Sessiz Kahramanı: Kan Hiç düşündünüz mü, kalbimiz her saniye neden atıyor? Veya küçük bir kesikte bile neden hemen kırmızı bir sıvı ortaya çıkıyor? Kan, hayatımızın en sıradan gibi görünen ama aslında en mucizevi unsurlarından biri. Her nefes alışımızda, her adımımızda, her düşüncemizde görünmez bir şekilde çalışan bu sıvı, vücudumuzu hayatta tutan bir “yaşam ağı” gibi. Hadi şimdi birlikte, insan vücudunun en temel yapı taşlarından biri olan kanın gizemli ve büyüleyici dünyasına dalalım. Kan Nedir? Yaşamın Sessiz Taşıyıcısı Kan, dolaşım sistemi aracılığıyla vücudun her noktasına oksijen ve besin taşıyan,…
Yorum BırakEkonominin Görünmeyen Dengesi: Subjektif ve Objektif Arasındaki İnce Çizgi Kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, her ekonomik karar bir tercihi, her tercih ise bir sonucu doğurur. Bir ekonomist olarak sık sık düşünürüm: “İnsan neden böyle karar verir?” Bu sorunun cevabı yalnızca rakamlarda ya da tabloda gizli değildir; aynı zamanda insanın değerlerinde, algılarında ve beklentilerinde saklıdır. Ekonomi yalnızca sayılardan ibaret değildir; bir davranış bilimidir. Bu noktada, subjektif (öznel) ve objektif (nesnel) bakış açıları ekonominin hem mikro hem makro düzeyde nasıl işlediğini anlamak için temel kavramlardır. Subjektif ve Objektif Ne Demek? Ekonomide “subjektif” kavramı, bireylerin kişisel yargılarına, inançlarına ve tercihlerine dayalı değerlendirmeleri ifade…
Yorum BırakSubjektif Düşünce Nedir? Gerçeğin Kişisel Yüzü İnsan düşüncesi tarih boyunca “gerçek” ile “yorum” arasındaki ince çizgide yürümüştür. Subjektif düşünce, bu çizginin bireye ait tarafında yer alır. Nesnelliğin (objektivitenin) karşısında duran bu kavram, dünyanın yalnızca dışsal gerçekliklerden ibaret olmadığını; aynı zamanda insanın duyguları, deneyimleri ve algılarıyla biçimlendiğini savunur. Peki, subjektif düşünce tam olarak neyi ifade eder ve neden felsefe, psikoloji ve sosyal bilimlerde bu kadar tartışılmıştır? Subjektif Düşüncenin Anlamı: Gerçeği Bireyin Gözünden Görmek Subjektif düşünce, bir olguyu kişisel bakış açısıyla değerlendirme biçimidir. Yani bir durumu “ben nasıl hissediyorum, nasıl algılıyorum” üzerinden anlamaya çalışmaktır. Bu düşünce tarzında mutlak bir doğru yoktur; herkesin…
Yorum BırakKamu Yönetimi Bölümünde Hangi Dersler Var? Bilimsel Merakla Başlayan Bir Akademik Yolculuk Hiç merak ettiniz mi, bir kamu yöneticisi olmak için neleri bilmek gerekir? Devletin nasıl işlediğini, toplumun ihtiyaçlarını nasıl analiz edeceğinizi, kriz anlarında hangi adımları atmanız gerektiğini… Tüm bunlar tesadüflerle değil, sistemli ve disiplinli bir eğitimle mümkün olur. Kamu Yönetimi bölümü de tam olarak bu yüzden, sosyal bilimlerin en zengin ve çok boyutlu alanlarından biridir. Gelin, bu bölümde sizi hangi derslerin beklediğini hem bilimsel hem de anlaşılır bir dille birlikte keşfedelim. Temeller: Kamu Yönetiminin Omurgasını Oluşturan Dersler Kamu Yönetimi lisans eğitimi genellikle 4 yıl sürer ve her yıl belirli…
Yorum BırakKaç Tür Gülle Atma Tekniği Vardır? Toplumsal Yapıların ve Bireylerin Etkileşimi Üzerine Bir Sosyolojik Bakış Bir Araştırmacı Gözüyle: Gülle Atma ve Toplumsal Dinamikler Sosyoloji, toplumların yapısını, bireylerin bu yapılar içindeki rollerini ve bu rollerin toplum üzerinde yarattığı etkileri inceleyen bir bilim dalıdır. Toplumsal yapılar bazen görünmeyen, ancak çok derin etkiler yaratabilen bir güç olarak karşımıza çıkar. İster bir spor dalı, isterse bir günlük etkinlik olsun, her insan davranışı aslında toplumsal normlar, değerler ve beklentilerle şekillenir. Bugün, sporlardan birine, gülle atmaya odaklanalım. “Kaç tür gülle atma tekniği vardır?” sorusu basit bir teknik sorusu gibi görünse de, aslında toplumsal yapıların, cinsiyet rollerinin…
Yorum BırakKararlılık Tanımı Nedir? Tarihsel Kökenlerden Güncel Tartışmalara Kapsamlı Bir Bakış Kararlılık, bir hedefe yönelik iradeyi istikrarlı biçimde sürdürme, engeller ve değişken koşullar karşısında yönünü koruma yetisidir. Kısa vadeli cazibelere rağmen uzun vadeli amaçlarla tutarlı davranma eğilimi olarak da tanımlanabilir. Bu tanım, yalnızca psikolojik bir özelliğe değil; aynı zamanda etik, pedagojik ve örgütsel bir niteliğe işaret eder: kişi, değerleriyle uyumlu hedefler belirler, eylem planını kurar ve geri bildirimlere göre esneyerek ama kopmadan sürdürür. Tarihsel Arka Plan: İradeden Erdeme Antik Düşüncede Kararlılık Antik Yunan’da erdem etiğinin merkezinde, kişinin akla uygun yaşaması vardı. Aristoteles, eylemin bilinçli bir seçimle (prohairesis) biçimlendiğini savunurken, erdemli tutumun…
Yorum Bırak“Güle Oynaya Camiye Gel Devamsızlık Kaç Gün?” – Öğrenmenin Neşesi Üzerine Pedagojik Bir Değerlendirme Bir eğitimci olarak her sabah sınıfa adım atarken şuna inanırım: öğrenme, yalnızca bilgi aktarmak değildir; bir ruh hâlidir, bir etkileşimdir, bir yolculuktur. Öğrenci gülerken, öğrenme derinleşir; oyun oynarken anlam kalıcılaşır; neşeyle yapılan her eylem, davranışa dönüşür. “Güle oynaya camiye gel” ifadesi tam da bu noktada, öğretimin içsel motivasyonla birleştiği bir metafor gibi yankılanır. 1. “Güle Oynaya Camiye Gel” Söyleminin Pedagojik Arka Planı Bu ifade, çocuklara dini eğitimde pozitif duygularla yaklaşmanın bir örneğidir. Öğrenmenin yalnızca disiplinle değil, aynı zamanda duygusal bağ kurma yoluyla güçlendiğini gösterir. Eğitim psikolojisine…
Yorum Bırak