Polat Alemdar Hangi Sigarayı İçiyor?
Kayseri’nin soğuk bir akşamında, evimin penceresinden dışarıyı izlerken, düşüncelerim bir anda Polat Alemdar’a kayıverdi. O kadar çok düşündüm ki, kafamda bir türlü cevabını bulamadığım tek bir soru belirdi: Polat Alemdar hangi sigarayı içiyor? Aslında bu basit bir soru gibi görünse de, o an için bana çok anlamlı bir hal aldı. Sonuçta Polat Alemdar, her hareketiyle, her bakışıyla bir tür simge haline gelmiş bir karakterdi. O kadar dikkatli izlerdim ki, her detayı kaçırmamak için adeta camdan bakarken gözlerim yorulurdu. Ama bu sigara meselesi? Bu, bana biraz daha derin bir soru gibi geldi.
İki İhtimal: Klasik ve Duru
Birçok kişi gibi, Polat Alemdar’ı ilk kez bir akşam saatinde, televizyon ekranında izlediğimde oldukça etkilenmiştim. Hani o an ekranın karşısında birinin gülümsemesi değil de, karanlık gözleri, gizemli bakışları seni içine çeker ya, Polat’ın tam da öyle bir hali vardı. Her şey, bir sinematik detay gibi… O kadar akıcıydı ki, izlerken kendimi hayal ederken buluyordum. Polat Alemdar’ın her hareketinde bir mesaj vardı. Ama en dikkat çekici şeylerinden biri şüphesiz sigarasıydı. Bir sigara, bir kahve, bir geceyi dinlendirip, bir sonraki adıma hazırlık gibi…
İlk başta düşündüm: Polat Alemdar hangi sigarayı içiyor? Hemen aklıma gelen iki seçenek vardı. Birincisi, klasik bir marka olan ve neredeyse her aksiyon filminde gördüğümüz sigaralardan biri, o keskin, bildik tat… Diğeri ise biraz daha derin, daha soğuk bir tercih olabilir miydi? Bir akşam izlerken, Polat’ın elindeki sigaraya daha dikkatlice bakınca, o kadar da belirgin olmadığını fark ettim. O an, Polat’ın içtiği sigara, belki de hepimizin içtiği sıradan bir sigara gibi görünüyordu, ama onun içinde gizem vardı, her şeyin derin bir anlam taşıdığı gibi.
Gözlerindeki O Anlam
O anı hatırlıyorum. Bir gece, karlı bir Kayseri akşamı, hiç beklemediğim bir anda televizyonun karşısında birden Polat Alemdar’ı gördüm. Sigara içerken, ne kadar karizmatik görünüyordu. O kadar çok duygusal bir yansıma vardı ki, ondan izlediğim her hareketi ve bakışı bambaşka anlamlar taşıyordu. Sigarasını içerken tam gözlerimin içine bakıyordu. O kadar etkilenmiştim ki… İşte o an, sigaranın ardında, ne olduğunu anlamadığım bir şey olduğunu fark ettim. Belki de Polat Alemdar’ı izlerken hissettiğim duygular, sadece o sigaradan kaynaklanmıyordu. O an, hem duygusal hem de düşünsel bir yolculuğa çıkmıştım.
O sigara, Polat’ın karakterinin karanlık tarafını simgeliyordu. Bir anlamda, hayatta her şeyin bir bedeli olduğunu hatırlatıyordu. Sigara, aynı zamanda Polat Alemdar’ın “kim olduğunu” anlatan en basit simgelerden biriydi. Bir tarafı onun sertliğini, karanlık yönünü gösterirken, diğer taraftan bu basit nesne, Polat’ın insan yönünü de gözler önüne seriyordu.
O Anın Derinliği
O anı hatırlıyorum. Televizyonda bir sahne, Polat Alemdar bir yerlerde oturuyor, sigarasını içiyor ve ben ekranda gözlerini izliyorum. Bir sigara, bir hayatı anlatabiliyor mu diye düşündüm. Sigara, belki de başkalarının göremediği içsel bir yolculuğun simgesiydi. Hepimizde vardır ya, o bir insanın sigarasını içerkenki halini merak etme isteği, işte Polat’ta bu durum bir kat daha fazlaydı. Onun içtiği sigara, ben de dahil olmak üzere, hepimizde bir iz bırakıyordu.
Sonra bir düşünce geldi aklıma. Belki de Polat’ın içtiği sigara, onun gerçekte kim olduğunu sorgulayan bir soruydu. Çünkü o sigara, Polat’ı bir anlamda “insanlaştırıyordu.” Sigara, onun gizli yanlarını, bir arayışı simgeliyordu. Belki de Polat Alemdar, o sigarayla kendine bir yol arıyordu. O an, içtiği sigara, Polat’ın dünyasını daha da yakınlaştırıyordu bana.
Sigaraya Sığmayan Bir Karakter
Belki de, Polat Alemdar’ın içtiği sigara bir anlamda, onun ne kadar yalnız olduğunu anlatıyordu. O kadar çok sorumluluğu ve savaş verilecek savaşı vardı ki, bir sigara içmek, bir nebze olsun rahatlatıyordu onu. Ama belki de gerçek anlamda bir huzur bulamıyordu, sigara sadece geçici bir çözüm sunuyordu. O an, gerçekten çok şaşırdım. Polat, sigara içerken bile yalnızdı. Bir hayatın her anında, belki de en çok ona ihtiyaç duyduğu şey, aslında içtiği sigaranın ötesindeydi. Hangi sigarayı içtiği de önemli değildi. Onun içtiği her sigara, içindeki yalnızlıkla, kendi hikayesinin derinliğiyle örtüşüyordu.
Sonuçta, Polat Alemdar’ın hangi sigarayı içtiği, belki de ona dair ne kadar az şey bildiğimizi gösteriyor. Onun sigara içmesi, sadece bir görüntüydü. Her sigara, içinde bir dünya taşır, belki de Polat’ın dünyası o kadar derindi ki, sigara sadece bir simgeydi. O an, hayal kırıklığı ve bir tür anlayışla ekranın karşısında kaldım. Bu kadar basit bir soru bile, Polat’ın içsel dünyasına dair çok şey anlatıyordu.